Anne- baba olmak şüphesiz ki dünyanın en zor işi. Hem çok fazla çaba gerektiriyor hem de emeklerin karşılığı uzun yıllar sonunda ortaya çıkıyor. Hemen hemen her anne-baba çocuğunun başarılı olmasını ister ve bu yolda yapılabilecek ne var diye kendini sorgulayabilir.
Bu sorgulamalarda sizi yalnız bırakmak istemedik. Hadi gelin birlikte kendimize birkaç soru soralım.
Çocuğumu koşulsuz seviyor muyum?
Sevgi karşılıksızdır. Sevgimizi çocuğun başarılı olmasına, sınavdan yüksek almasına bağlayamayız. "Başarılıysan benim çocuğumsun, sana sevgi gösteririm; başarısızsan sana ilgi göstermem ya da seni sevgisizlikle cezalandırırım" mesajı içeren yaklaşımlar yanlıştır. Çocuğun kendine olan güvenini zedeler, kaygıya sürükler. Çocuk yanlış yaptığında da çekinmeden anne-babasından yardım isteyebilmelidir.
Çocuğumu başkalarıyla karşılaştırıyor muyum?
Her zaman en iyisinin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kardeşler bile aynı anne-baba tarafından, aşağı yukarı aynı koşullar altında büyümelerine rağmen birbirinden çok farklı olabiliyor. Bu sebeple bambaşka koşullara sahip başka çocuklarla karşılaştırmak hem bizi hem de çocuğumuzu üzebilir. Çocuğun kendine olan güvenini zedeler.
Çocuğumun bir amacı var mı?
Amaç belirlemek ilk adım olarak değerlendirilebilir. Öğrencinin yol haritasını oluşturmasına yardımcı olur. Çocuğumun amacı var mı sorusunu kendinize sorabilirsiniz. Amaçlar istenilen meslek de olabilir, hedeflenen lise de. Yeter ki öğrencimiz ne için çalıştığını ara ara kendine hatırlatıp motive olabilsin.
Çocuğum planlı bir şekilde çalışıyor mu?
Plan olmadan ya da sadece soru sayısına odaklanıp yapılan çalışmaların verimli olması beklenemez. Öğrenci planı sayesinde hem hangi konulara çalıştığını bilecek; konu eksiği olması halinde telafi edecek hem de stres düzeyi azalacaktır. Unutmayalım ki ne kadar çalıştığından çok nasıl çalıştığı önemlidir. Konuları bilmeden çok sayıda soru çözüp çok fazla yanlış yapması yolunda gitmeyen şeylerin göstergesidir.
Çalışma ortamı sessiz, sakin ve düzenli mi?
Öğrencinin çalışmasını engelleyen ve verimini düşüren şeylerden biri de dağınık bir ortamda ya da TV karşısında yapılan çalışmalar. Bu konuda çocuğun ayrı bir odası olmayabilir ; fakat çalışma zamanında çocuk için dikkat dağıtıcı şeyler (TV,kardeşler,..vb.) konusunda daha hassas davranılabilir.
Uyku ve beslenmesine dikkat ediyor mu?
Beslenme ile vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi üretiriz, farkında olmasak da düşünürken de enerji harcarız. Uyku da beslenme gibi hayati ve verimliliği etkileyen bir durumdur. Çocuğun gece geç saatlere kadar ders çalışması, uykusundan vazgeçmesi doğru bir davranış değildir. Uykusuzluk dikkatini odaklamasını engeller. Uykuda zihnimiz yenilenir, vücudumuz dinlenir. Yaklaşık 8 saat uyku gelişlim çağındaki bir çocuk için gereklidir.
Okul dışında bir şeyler yapıyor mu?
Okul ve ders çalışma dışındaki aktiviteler her ne kadar zaman kaybı gibi gözüküyor olsa da çocuğun başarılı olabilmesi için okul dışı faaliyetlere, aktivitelere zaman ayırması gerekir. Unutmayalım ki anne-babalar olarak çocuğumuzu sadece sınavlara değil hayata da hazırlamamız gerekir.
Sonuç olarak güçlü yanlarıyla, zayıf yanlarıyla, ilgileriyle her çocuk diğerinden oldukça farklıdır. Anne- baba olarak elimizden gelenin daha fazlasını istesek de bu yolda görevimiz çocuklarımıza rehberlik etmektir.
Rehberlik Servisi
Adres:
Doğu Mah. Adil Erol Cad. No 3/1 ULUKIŞLA/NİĞDE
Telefon
03885112095 / 05468049038